Sen ve dertlerin
* Muhyiddin İbn Arabi anlatıyor:
* Geçmiş peygamberlerden biri tefekküre dalıp içindeki dertleri dökünce Allah’tan nida geldi:
* Kulum, sakın bana karşı kötü zanda bulunma, ikram ve cömertliğimden başka bir şey hatırına gelmesin.
* Önünden geçmiş nimetlerimi, devamlı ihsanımı, içinde bulunduğun yaşam ve sağlık nimetlerimi düşün.
* Düşün bir kerre, sen, hiçbir şey değil iken, seni biz yarattık; hem de güzel bir surette yarattık.
* Bak, sana duyarlı bir kulak, keskin bir göz, kavrayışlı bir kalp, temiz bir zihin, etkili bir lisan, güçlü bir akıl, sağlıklı bir beden… verdik.
* Sonra sana, konuşma, söz söylemeyi ilham ettik.
* Yararlıları, zararlıları, eşya üzerinde ne şekilde tasarruf edeceğini, sanatları, işleri ilham ettik.
* Senin gözünün önünden perdeleri kaldırdık, seyreden yıldızları göresin diye. Sana vakitleri ve zamanların hesabını da öğrettik. Ayları, seneleri, günleri bu sayede bilesin diye…
* Karada, denizde bulunan madenleri, bitkileri, hayvanları hep sana hizmetkâr kıldık.